Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Genel Merkezi ve şubeleri, proje okulları uygulaması kapsamında yapılan öğretmen atamalarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamanın tamamı ise şu şekilde: "Son yıllarda Türkiye’de eğitim politikalarında yaşanan dönüşümler, sadece öğrencileri değil, eğitim emekçilerini de derinden etkiliyor. Bu dönüşümün en çarpıcı örneklerinden biri de “proje okulları” uygulaması kapsamında yaşanan öğretmen tasfiyeleri. Kamuoyunda yeterince yankı bulmayan bu süreç, aslında eğitimde kadrolaşmanın ve liyakatsiz atamaların önünü açan ciddi bir sorun alanı olarak karşımıza çıkıyor.
Proje Okulları Nedir, Ne Değildir?
Proje okul olarak adlandırılan okullar ile ilgili ilk düzenleme yapıldığında, bu şekilde okullar oluşturulmasının amacı çok tartışılmıştı. Ancak bugünden geriye bakıldığında proje okullarının hem ilk olarak oluşturulma gerekçeleri ile bugünkü işlevi arasında farklılıklar açıkça görülmektedir. Proje okulları ile ilgili ilk yasal düzenleme 1 Mart 2014 tarihinde, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37. Maddesine eklene 9. Fıkra ile yapıldı:
(9) (Ek: 1/3/2014-6528/22 Md.) Yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle iş birliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, Bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılır. (Ek cümle: 2/12/2016-6764/8 Md.) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi kapsamında üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına bu okullarda okul müdürlüğü görevi verilebilir. (10) (Ek: 1/3/2014-6528/22 Md.)
Bu düzenleme yapıldığında, doğrudan Bakana bağlı olarak okulların kurulmasının ve bu okulların ve bu okullarda görev yapacak öğretmen ve idarecilerin atanmasının genel esasların dışına çıkarılmasının hem idari işlemlerin denetimi hem de kadrolaşma başta olmak üzere üreteceği diğer sorunlara dikkat çekilmişti. Bakana verilen bu sınırsız yetkinin kullanılma biçimi daha sonra yapılan eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu.
Olağanüstü Hal uygulamasının da verdiği rahatlıkla iktidar “Proje Okullar Yönetmeliğini “yayınladı. Yönetmelik bu okullarda atamaları valiliklerce yapılmış ve görev süresi sekiz yıl ve fazla olan öğretmenlerin ihtiyaç fazlası olarak değerlendirilerek takip eden ilk atama döneminde başka kurumlara tayin istemelerini düzenlemişti.4 yılını dolduran öğretmenlerin ise ikinci bir dört yıl içinde görevlendirilebileceği de yönetmelik hükmü haline getirilmişti.19 Eylül tarihinde İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan “İhtiyaç ve Norm Kadro Fazlası Öğretmenler” başlıklı genelge ile de proje okullarında çalışan ve görev süresi dolan öğretmenlerin okullardan ayrılması planlanmıştı.
Durumun açıkça ortaya çıkması ile okullarda başlayan direnişler konunun kamuoyunda tartışılmasını sağlasa da sonuç değişmedi ve o dönem öğretmenler kimi kendi tercih ettiği okula giderek kimileri de tayin istemeyi reddettiği için re ’sen atamaları yapılarak okullarından ve öğrencilerinden ayrılmak durumunda kaldı.
8 Nisan 2025 günü açıklanan atama sonuçları cumhuriyet tarihinde önemli yeri olan okulların kadrolarına yapılan müdahaleyi ilan etti. Kriteri belli olmayan atamalar; atanan ve atanmayan öğretmenleri " başarılı/başarısız" olarak tartışmalı hale getirdi. Basına yansıyan tepkilerle Başarılı Devlet okullarının başarılı öğretmenlerinin okullarından ayrıldığı algısının özel okullara yaradığı açıktır.
Proje Okulları gibi ayrıcalıklı okul türlerinin doğru olmadığını, eğitimde eşitliği zedelediğini her fırsatta ifade ediyoruz. Bununla beraber bu okullarda çalışan öğretmenlerin, tüm düzenlerini, yaşam biçimlerini olumsuz etkileyecek şekilde çalıştıkları okuldan gönderilmeleri doğru değildir. Bu durum öğrencileri ve okulun tamamını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle MEB’e çağrımız daha fazla mağduriyete neden olmadan ilgili maddeyi iptal etmesidir."
(BÜLTEN)