Türkiye’nin ilk iklim kanunu geliyor! Hedef: net sıfır emisyon

Yeni düzenlemede kamu kurumları, şirketler ve kişilere getirilen kurallarla şehirlerin “iklim direncinin” sağlanması planlanıyor. Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre; teklifte bunun için öngörülen bazı düzenlemeler şöyle:

- Her ilde vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Kurulu oluşturulacak.

- Sera gazı emisyonları; Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ile İklim Değişikliği Başkanlığı’nın strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılacak.

- Başkanlık; ulusal, sektörel ve tematik raporlar hazırlayacak, teşvik mekanizmaları geliştirecek, ‘Türkiye Yeşil Taksonomisi’ni kuracak.

- İthal malların gömülü sera gazı emisyonlarını ele almak için Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması oluşturulacak ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulacak.

- Karbon Piyasası Kurulu, ulusal tahsisat planını onaylayacak, ETS piyasasında ücretsiz tahsisatların dağılımına karar verecek.

- Doğrudan sera gazı emisyonlarına neden olan faaliyetleri yürüten işletmelerin sera gazı emisyon izni alması zorunlu olacak.

Haberin Devamı

- Doğrulanmış emisyon raporunu süresi içerisinde sunmayanlara, 500 bin liradan 5 milyon liraya kadar para cezası verilecek.

- Ozon tabakasını incelten maddeler kullanan, ithal eden, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2.5 milyon lira, bu maddeleri içeren ürünlerin veya ekipmanın etiketlenmesi hükümlerine uymayanlara 120 bin lira ceza kesilecek.

- Florlu sera gazlarına ilişkin sınırlamalara aykırı olarak florlu sera gazlarını kullanan, ticaretini yapan ve piyasaya arz edenlere 2.5 milyon lira para cezası verilecek ve 3 aydan 6 aya kadar Hidroflorokarbon Kontrol Belgesi verilmeyecek.

- Doğrulanmış yıllık emisyon raporu bulunmayan işletmelere 1 milyon liradan 10 milyon liraya kadar para cezası kesilecek.

- ETS kapsamındaki işletmeler en geç 3 yıl içinde emisyon izni edinecek.

‘NET SIFIR EMİSYON’ NE DEMEK‘

- İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, ‘net sıfır emisyon’un ne anlama geldiğini şöyle özetledi: “Net sıfır derken hiçbir şekilde atmosferimize karbondioksit salımının gerçekleşmeyeceği anlamını yüklemiyoruz, böyle bir durum da söz konusu değil. Burada doğal düzenin bir şekilde muhafaza edilmesi gerektiği bilinci var, böyle bir bilimsel temel altyapı var. Faaliyetler sonucunda ortama salınmış olan sera gazı emisyonlarının konsantrasyonu ile yutak alanların veya teknolojilerin karbondioksit tutma kapasitelerinin eşdeğer olması ya da birbirine yakın olması demek. Hiçbir şekilde karbondioksit yayılımının durdurulmasıyla ilgili bir durum değil ki karbondioksit de ihtiyaç duyduğumuz çok önemli gazlardan biridir.”

Haberin Devamı