‘2 AYRI DAVA AÇILABİLİR’
/
Gizli kamerayla özel alanının kaydedildiğini tespit eden kişilerin hem maddi hem de manevi tazminat davası açabileceğini söyleyen Tüketici Konfederasyonu Başkan Vekili avukat İbrahim Güllü, “Maddi tazminat talepleri, kişinin bu durumdan doğan maddi zararlarını karşılarken; manevi tazminat talepleri, özel hayatın ihlalinden doğan psikolojik ve duygusal zararı kapsar. Mağdur, kendisini gizli kamerayla izleyen kişi veya kurum hakkında suç duyurusunda bulanabilir ya da açılmış soruşturmaya müdahil dilekçesi verebilir. Tüketicinin işletmeye olan güvenini yok edeceği gibi aldatılmış hisside oluşturur. Bu durumun ortaya çıkmasıyla tüketici açısından artık bu hizmet ayıplı hizmet haline gelmiştir. Bu durumda tüketici ödemiş olduğu bedeli ticari avans faizi ile isteyebilir” diye konuştu.
‘SATIŞ YAPILIRKEN KİMLİK DOĞRULAMASI İSTENMELİ’
/
SİBER güvenlik uzmanı Muharrem Baki, bu tür cihazların sadece ucuz değil kurulumlarının da çok basit olduğuna dikkati çekerek, Hürriyet’e şu bilgileri aktardı: “Cep telefonu kullanan herkes bu cihazları istediği yere kurabilir. Birçok ülke bu tür olayların önüne cezaları artırarak ve bu tür cihazlara ulaşımı zorlaştırarak geçmeye çalışıyor. Türkiye’de bu cihazların satışının yapıldığı alanlar denetlenmeli. Kamerayı satmak serbest olabilir ama o kamerayı ne amaçla kullandığınız önemli. O yüzden bu cihazlar satılsa bile devletin birimlerine belli bir bildirim yapılma zorunluluğu getirilebilir. Alıcının kimlik doğrulaması zorunlu hale getirilebilir.”
