Haber/Gamze HAN- Günümüzde sosyal medya, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Özellikle genç ve yetişkinler günlerinin büyük bir bölümünü bu platformlarda geçiriyor.
Sosyal medyanın bireylerin psikolojisi üzerindeki etkileri hakkında Uzman Psikolog Meliha Işık, önemli açıklamalarda bulundu. Işık, sosyal medyanın bireylerin psikolojik yapısını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebileceğini söyledi.
Işık, açıklamasında; “İnternetin diğer kollarına oranla her yaştan insanın özellikle genç yetişkin grubun en çok vakit geçirdiği alan. Bu kadar vakit geçirilen bir alanın, bireylerin psikolojik yapısını da bir hayli etkilemesi elbette çok mümkün. Sosyal medya aracılığı ile en yaygın psikolojik etkilenme türü ise ‘Tükenmişlik Sendromu’ adını da verdiğimiz Depresyon ve türevlerindeki problemler diyebiliriz. Uzmanlar olarak bu konudaki yorumlarımızda genelde ortaya çıkan olumsuzluklara yer vermemiz beklense de, sosyal medya kullanımının bireyi birçok yönden olumlu niteliklerde etkilemesi de mevcut. Örneğin; Sosyal medya ve araçları, günümüzde akranlar arası iletişimi sağlayan güçlü bir iletişim kaynağıdır. Bir diğeri; Sosyal medya üzerinden algılanan sosyal destek, bireyin iyilik halinin artışında önemli bir belirleyici olabilmektedir. Diğer yandan kullanım biçimine göre aynı sosyal medya, kullanıcı kişiye oldukça kaygı ve gerginlik veren, yetersizlik temelli duyguları canlandırabilen, bağımlılık, özdeğer, yeme biçimi ve uyku gibi temel bakım meselelerimizde sıklıkla problemler de ortaya çıkarabilmektedir. Bu nedenle sosyal medya ve araçları, bireylerin özellikle iyilik hallerine ve benlik algı, tutum ve saygılarına hem olumlu hem de olumsuz nitelikte etki edebilecek güçtedir” dedi.
KENDİNİ BAŞKALARIYLA KIYASLAMAK ÖZGÜVENİ ZEDELİYOR
Uzman Psikolog Meliha Işık, sosyal medyada sürekli başkalarının hayatlarına maruz kalmanın, bireylerde yetersizlik duygusunu artırabileceğini belirtti. Işık, açıklamasında; “
Sosyal medyada devamlı başkalarının hayatlarına maruz kalmak, insanların kendilerini karşılaştırmalarına neden oluyor. Bu durum psikolojik olarak olumsuz bir etki yaratır elbette. Sosyal medya aynı anda Dünyanın birçok yerinde özellikle akranlarımızın ve bizimle benzer koşullardaki ‘diğerlerinin’ ne durumda olduğu, neler yaptığı ve nasıl göründüğüne dair başka hiçbir boyutta ulaşamayacağımız kadar bilgiyi özellikle de görüntüler aracılığıyla ‘hızlıca’ bize veriyor. Bazen daha az sayıdaki bir grupta; bir sınıfta, iş yerinde dahi akranlarımızın benzer koşullarını kendi yapımızla karşılaştırmaya meyilliyiz. Küçük gruplarda yapılan özellikle yaşam standartları ve bedensel yapı karşılaştırmalarında; ciddi oranda yeterlilik, değerlilik, öz değer ve öz güven sorunlarının ortaya çıkabildiğini biliyoruz. Dolayısıyla sosyal medyanın aynı anda Dünyanın birçok bölgesindeki akranlarımıza dair bizi ulaştırdığı bilgilere böylesi bir hızda şahit olmak elbette ciddi psikolojik zorlantılar ortaya çıkarmaktadır. Bugün depresyon, anksiyete, bedene yönelik algı bozulmaları ve yeme bozukluklarının en temel sebeplerinden biridir sosyal medya. Ancak burada sosyal medyanın devamlı kullanımından söz edilirken, ulaşılır ve anlaşılır biçimde hepimize daha sağlıklı ve doğru bilgileri de yayabilme hızını atlamamız gerekir. Bu hızın bizi nasıl etkileyeceğini belirleyecek önemli farkı ise, sosyal medyanın kullanım şekli konusunda bireylerin hangi anlam ve ihtiyaç arayışlarıyla orada olduklarını anlamaları olacaktır” diye konuştu.
BİLİNÇLİ KULLANIM OLUMSUZ ETKİLERİ AZALTABİLİR
Uzman Psikolog Meliha Işık, sosyal medyanın artık hayatın bir gerçeği olduğunu ancak kullanım şeklinin bireyin psikolojisini belirleyen en önemli faktör olduğunu vurguladı. Işık açıklamasında; “Öncelikle her birey sosyal medya platformlarının kullanım amacı konusunda net olmalıdır. Burada uzmanlar olarak sosyal medyayı tek bir amaç için kullanalım demek istemiyoruz. Elbette birden fazla amaç için kullanılabilir ancak sosyal medyayı kullanım amacımızdaki netlik; medya araçlarının bizi yönetme gücünü elinden alacaktır. Biz ne kadar net bir amaçla kullanım gerçekleştiriyorsak, o denli sosyal medyayı yönetim gücünü kendi elimizde tutabiliriz. Bu konuda şunu da iletmek isterim; ortada artık bir sosyal medya gerçeği var, bu konuyu yok saymak üzerine bir yönetme biçiminden ziyade kullanım şekli ve sıklığında düzenlemeye gidilmesi daha sürdürülebilir bir tedavi şekli olacaktır. Bu nedenle herkesin öncelikle sosyal medyayı mevcut düzende kullanım nedenlerini bulması bir ihtiyaç. Sonra da kullanım şekli ve süresi ile ilgili, her zaman olduğundan biraz daha azaltılmış bir süreyle, kademeli bir biçimde zamana da yayarak azaltmayı denemek olumsuz etkilerde toparlanmak adına etkili bir yöntem olacaktır” diye ifade etti.
