Anahtar Parti İl Başkanı Nurullah Müstet, yaptığı açıklamada hükümetin terörle mücadele politikalarını, bölgesel gelişmeleri ve Türkiye’nin güvenliği ile ilgili konuları gündeme taşıdı.

Hükümetin mevcut politikalarının milletin endişelerini artırdığını belirten Anahtar Parti İl Başkanı Nurullah Müstet, açıklamasında Türkiye’nin güvenlik stratejileri, uluslararası güçlerin Ortadoğu’daki planları ve PYD tehdidi konularına değindi.

PKK’nın Türkiye içinde bitmiş olmasına rağmen, sınır ötesinde etkisini sürdürdüğünü belirten Anahtar Parti İl Başkanı Nurullah Müstet, “PKK zaten bitmiştir. Ancak tehdit sona ermiş midir? İran’daki PKK neden tasfiye edilmiyor? Irak’taki PKK neden hâlâ aktif? Suriye’de PYD neden güç kazanıyor? KCK neden tasfiye edilmiyor? Uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı ve diğer kriminal faaliyetler neden hâlâ devam ediyor? Türkiye içindeki PKK bitmişken, sınırlarımızın ötesindeki tehdide neden sessiz kalıyorsunuz? Terörle mücadelede yalnızca içeride değil, sınır ötesinde de etkili bir strateji belirlenmelidir. Türkiye’de PKK’nın silah bırakması bir zafer midir, yoksa sınır ötesinde PYD’ye alan açmanın bir bahanesi midir? PYD’nin PKK’dan farkı nedir? PYD’yi Türkiye için bir tehdit olarak görüyor musunuz? ABD’nin PYD’ye verdiği silahlar konusunda neden sesiniz çıkmıyor? NATO müttefiklik hukuku neden ihlal ediliyor?” dedi.

ABD’nin Ortadoğu’daki politikalarının Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Anahtar Parti İl Başkanı Nurullah Müstet, “ABD, Ukrayna’da Zelenski’ye verdiği silahların parasını değerli madenlerden çıkarmaya çalışıyor. Irak’ı işgal ettiğinde petrolden kazanç sağladı. Şimdi aynı oyunu PYD üzerinden mi oynuyor? ABD’nin Suriye’de PYD’yi desteklemesi karşısında Türkiye ne yapıyor? Türkiye, bölgesel bir yalnızlığa mı sürükleniyor? ABD’nin Suriye’de PYD’ye desteğinin uluslararası dengeleri nasıl değiştireceği konusunda hükümetin açık ve net bir yanıt vermesi gerek” ifadelerini kullandı.

Suriye ve Şam’da yaşanan gelişmelerin Türkiye için bir tehdit oluşturup oluşturmadığı konusuna da değinen Müstet, “Şam’ın banliyölerine İsrail ordusunun girdiğini biliyor musunuz? Golan Tepeleri aşıldı. Mazlum Abdi Amerikan helikopterleriyle Suriye’den Irak’a taşındı. PYD’ye verilen destek artarken, Türkiye neden sessiz? Sınırlarımızın hemen ötesinde bir terör devleti kurulmasına göz mü yumuyorsunuz?” dedi.

Bölgede yaşanan askeri hareketliliğin Türkiye’ye nasıl yansıyacağı konusunda hükümetin sessiz kaldığını öne süren Müstet, bu gelişmelerin uzun vadeli etkilerine dair net bir açıklama yapılmasını istedi.

Hükümetin terörle mücadele politikalarındaki değişken tutumunu eleştiren Müstet, şu soruları yöneltti:

"Dün terörist dediğinizle bugün pazarlık yapıyorsunuz. Devlet ciddiyeti bunu kaldırır mı? Terörle müzakere edilir mi? Devlet, millet düşmanlarıyla aynı masaya oturur mu? Türkiye’nin güvenliğini riske atanlarla iş birliği yapılır mı? Çocuklarımızın katillerine elçi göndermek ne anlama geliyor?"

Müstet, Türkiye’nin güvenlik politikalarında tutarlılık ve devlet ciddiyetinin korunması gerektiğini dile getirerek, “Millete ne kazandıracaksınız? Bu sürecin sonunda neyin kazanılacağını açıklayacak mısınız? Türk milleti neden bu kadar endişeli? Kamuoyunu neden teskin etmiyorsunuz? Milletin bütünlüğü, devletin bekası, sınır güvenliğimiz garanti altında mı?” ifadelerini kullandı.

Hükümetin mevcut politikalarının uzun vadede nasıl bir sonuç doğuracağı konusunda şeffaf olması gerektiğini belirten Müstet, kamuoyunun tatmin edici yanıtlar beklediğini dile getirerek, “Büyük İsrail projesi adım adım ilerliyor. Bu planı durdurmak için hangi adımları atacaksınız? Türkiye’nin güvenliği için hangi stratejiyi uygulayacaksınız? Milletimiz sınırlarımızda kurulmaya çalışılan terör devletine karşı hangi somut adımların atıldığını bilmek istiyor.  Biz sadece milletle beraber olacağız. Devlet, millet düşmanlarıyla iş tutmaz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terör örgütleriyle aynı masaya oturmaz. Biz çocuklarımızın katillerine tebessüm ederken görülmeyeceğiz. Bizi devletimizin düşmanlarıyla iş birliği yaparken görmeyeceksiniz. Bu milletin hakemi millettir” diyerek açıklamasını tamamladı.