Danimarka Kültür Bakanlığı, uzman bir grupla iş birliği içinde hazırladığı yeni National Architecture Policy’i 21 Mart 2025’te yayınlayarak, sürdürülebilir kentsel planlama, biyoçeşitlilik ve toplum odaklı tasarım alanlarında yeni bir vizyon ortaya koydu.
Fotoğraf: VisitCopenhagen
Danimarka Kültür Bakanlığı, önde gelen bir uzman grubuyla işbirliği içinde, Danimarka’nın yapılı çevresinin geleceğini yeniden tanımlamayı amaçlayan çığır açıcı bir girişim olan yeni National Architecture Policy‘i resmi olarak yayınladı. Geçtiğimiz Cuma günü, 21 Mart 2025’te yayınlanan politika, sürdürülebilir kentsel planlama, biyoçeşitlilik ve toplum odaklı tasarım için cesur bir yön belirliyor.
İnsan ve gezegen merkezli kentsel tasarıma güçlü bir şekilde odaklanan Helle Søholt ve uzman grubu, bu politikayı geliştirmek ve Danimarka’nın mimari geleceğinin hem sürdürülebilir hem de sosyal açıdan kapsayıcı olmasını sağlamak için son iki yılda yoğun bir şekilde çalışmış.
“National Architecture Policy temelde gerçekliği yeniden düşünmeyi içeriyor çünkü şu anda bir paradigma değişimiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle, uzman grubu içinde tartışmaya aktif bir şekilde yaklaşmaya çalıştık. Amacımız bazı gündemleri zorlamak ve ulusal ve yerel düzeyde bir süreç başlatmak; böylece radikal biçimde farklı olsa da cazip bir gelecek tasavvur edebiliriz.”
Fotoğraf: Andreas Raun
Politikanın Temel Odak Alanları
Uzman bir grup tarafından hazırlanan beyaz kitapta, mimarlığın geleceğine yönelik sekiz temel ilke özetlenmekte. Bu ilkeler arasında; döngüsellik, yapıların yeniden kullanımı ve güçlendirilmesi, doğanın kentsel alanların içine ve ötesine entegre edilmesi ile kaliteye, kent gelişiminde iş birliğine ve çeşitli konut çözümlerine öncelik verilmesi yer almakta. Bu ilkeler, Danimarka’nın gelecekteki mimari çabalarını şekillendirmek için bir temel oluşturmakta:
- Karbon ayak izini azaltan ve kaynak verimliliğini teşvik eden çevreye duyarlı tasarıma öncelik verilmesi.
- Biyoçeşitliliği desteklemek ve ekolojik dengeyi geliştirmek için doğal yaşam alanlarını kentsel alanlara entegre etmek.
- Tüm toplulukların ihtiyaçlarını karşılayan erişilebilir ve eşitlikçi ortamlar yaratmak.
- İnsan deneyimini zenginleştirmek için mimari güzelliği ve kültürel önemi vurgulamak.
- Değişen toplumsal ve çevresel koşullara göre evrilebilen esnek yapılar tasarlamak.
- Mekanların kolektif değerleri ve ihtiyaçları yansıtmasını sağlamak için yerel toplulukları planlama ve tasarım sürecine dahil etmek.
- Çağdaş mimari zorlukları ele almak için yaratıcı çözümleri ve yeni teknolojilerin kullanımını teşvik etmek.
- Uyumlu ve işlevsel ortamlar yaratmak için kentsel sistemlerin birbirine bağlılığını göz önünde bulundurmak.
Fotoğraf: Lars Gemzoe
Herkesin Yaşamak İstediği Bir Gelecek Hayal Etmek
Politikanın yayımlanmasıyla birlikte, uzman grup bu fikirleri somut kentsel dönüşüm projelerine dönüştürmek amacıyla belediyeler, mimarlar ve planlamacılarla yakın iş birliği içinde çalışacak. Gehl Architects ise uygulama stratejilerine rehberlik etme, insan merkezli tasarımı savunma ve bu hedefleri hayata geçirmek için sektörler arası iş birliğini teşvik etme rolünü sürdürecek.
Fotoğraf: OLALA