İmamoğlu operasyonlarının faturası ağır oldu: Merkez Bankası ve piyasa faizlerinde sert yükseliş!

Türkiye'deki piyasalarda, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından yaşanan sarsıntı faize ağır bir yük getirdi. Merkez Bankası, nisan ayında gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 350 baz puan artırarak, 18 Mart’ta yüzde 42,5 olan oranı yüzde 46’ya çıkardı. Bu artışın ardından, fonlama ve piyasa faizleri de aynı oranda yükseldi.

Piyasa gösterge faizi ve BİST gecelik ortalama repo faizi aynı dönemde 7 puan, ağırlıklı fonlama maliyeti ise 5.5 puan arttı. Ticari kredi faizleri son bir ayda yaklaşık 10 puan artarken, mevduat faizleri de 5 puanın üzerinde bir yükseliş yaşadı. 19 Mart öncesinde politika faizinde 2.5 puanlık bir indirim beklenirken bu tahminin aksine faiz artışı oldu. Uzmanlar ise faizlerin yüksek seyirinin bir süre daha devam edeceğini öngörüyor.

FONLAMADA MALİYET ARTIŞINA SEBEP OLAN DEĞİŞİKLİKLER

Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyon öncesinde yabancı yatırımcıların hisse ve tahvil alımları hızlanmışken piyasa beklentisi de Merkez Bankası’nın nisan toplantısında 250 baz puanlık bir faiz indirimi yönündeydi.

Ancak 19 Mart’ta yaşanan piyasa çalkantıları, tüm bu beklentileri alt üst etti. Merkez Bankası, ara toplantıda faiz koridorunun üst sınırını yüzde 46’ya çıkarırken, nisan toplantısında politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya, gecelik borç verme faizini ise yüzde 46’dan yüzde 49’a yükseltti. Böylece Merkez Bankası, politika faizini ana araç olarak kullanmaya geri dönerek, yüzde 49’a kadar bir alan açmış oldu.

PİYASA FAİZLERİNDE SERT YÜKSELİŞ

18 Nisan itibarıyla, Merkez Bankası 20 Mart’tan sonra yeniden haftalık repo ihalelerine başladı ve bu kanaldan piyasayı yüzde 46’lık faiz oranı ile fonladı. Ancak fonlamanın tamamı bu kanal üzerinden gerçekleştirilmedi, bankalar BİST ve gecelik borçlanmaya yönlendirildi. Bu durumda, ağırlıklı fonlama maliyeti politika faizinin üzerinde şekillendi. Bir ay içinde, politika faizi 3.5 puan artarken, BİST ortalama repo faizi 6.93 puanlık bir artışla yüzde 48,95’e yükseldi. Ağırlıklı fonlama maliyeti ise 5.47 puan artarak yüzde 47,97 oldu.

TİCARİ KREDİ FAİZLERİNDE 10 PUANLIK YÜKSELİŞ

Merkez Bankası’nın faiz artışı ve fonlama maliyetindeki artış, kredi faizlerine de yansıdı. Bankacılık sektörü kaynaklarından edinilen bilgiye göre, 17 Nisan'daki Para Politikası Kurulu kararı sonrasında bazı özel bankalarda ticari kredi faizleri yüzde 60-62 seviyelerine kadar çıktı.

Diğer bankalarda ise bu oranlar yüzde 51-54 arasında değişiyor. 19 Mart öncesinde ticari kredi faizleri ortalama yüzde 42,5-44 seviyelerindeydi, bu da yaklaşık 9-10 puanlık bir artışı gösteriyor. Bankacılık sektöründe uzun vadeli ticari kredilerdeki faiz oranları ise yüzde 35’ten yüzde 40-45 seviyelerine yükseldi.

MEVDUAT FAİZLERİNDE YÜKSELİŞ

Mevduat faizleri, politika faizindeki artışı takip etti. 18 Mart’ta standart TL mevduat faizleri yüzde 40’ın altına düşerken, 19 Mart sonrasında faiz oranları hızla yükseldi. Bankacılık sektörü kaynaklarına göre, 32 gün gibi kısa vadeli mevduat faizleri önce arttı, ardından 3 aya kadar vadeli mevduat faizlerinde de benzer bir yükseliş görüldü. Bankalar, büyük hacimli mevduatlar için yüzde 55 faiz oranı sunmaya başladı.

CARRY TRADE GİRİŞLERİ YENİDEN BAŞLADI

Yükselen faizler, 19 Mart sonrası carry trade kanalından yeniden girişleri tetikledi. Bankacılık sektörü kaynakları, 18 Nisan itibarıyla bu girişlerin başladığını belirtti. Merkez Bankası da döviz satışlarını azaltıp, döviz alımına geçti. Carry trade girişleri, daha önceki kadar büyük olmasa da, Merkez Bankası’nın rezerv kaybını dengelemesi açısından önemli bir etken oldu.

YATIRIMLAR 2026’YA ERTELENDİ

Merkez Bankası’nın artan fonlama maliyetleri ve yükselen kredi faizleri, reel sektör ve bireysel tüketiciler için olumsuz etkiler yaratacak. TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, enflasyonla mücadele anlamında Merkez Bankası’nın hamlelerinden memnun olduğunu belirterek, ancak yüksek faizlerin yatırımları 2026’ya erteleyeceğini söyledi. Yatırım kararlarının, daha önce 2025’in dördüncü çeyreğinde alınması beklenirken, bu gelişmelerle 2026’ya kaydığı ifade edildi.