TBMM Genel Kurulu'nun bugünkü oturumunda Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca, Gezi davası kapsamında aldığı 18 yıllık hapis cezası nedeniyle cezaevinde bulunan Can Atalay hakkındaki AYM'nin iade kararını genel kurulda okuttu.
CAN ATALAY KARARI MECLİS TUTANAKLARINDAN ÇIKARILDI
Ancak bu bölüm, Meclis tutanaklarından çıkarıldı. Tutanaklarda Karaca'nın sadece, "Sayın milletvekilleri, şimdi yapacağım konuşmaya, eminim, Sayın Meclis Başkan Vekilimiz Sırrı Süreyya Önder en çok memnun olacak, çok mutlu olacağı bir konuşma. Aramıza sağ salim döndüğünde de inanıyorum ve diliyorum bu konuşmadan dolayı ilk memnuniyet ifadesinde bulunacak kişinin, vekilimizin ve Meclis Başkan Vekilimizin kendisi olacağını burada ifade etmek isterim" ifadeleri yer aldı.
TBMM BAŞKANI KURUTLMUŞ: YOK HÜKMÜNDEDİR
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Genel Kurul'da Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay hüküm kararının okunmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kurtulmuş açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Genel Kurul'un 16 Nisan 2025 tarihli 77'nci Birleşimi'nin açılmasından önce yapılan Danışma Kurulu Toplantısı'nda, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumu münasebetiyle bugün Genel Kurul'da sadece grup başkanvekillerinin geçmiş olsun temennisinde bulunması ve akabinde Genel Kurul'un çalışmalarına devam etmemesi kararlaştırılmış, ayrıca 17 Nisan 2025 tarihinde de Genel Kurul'un toplanmaması yönünde bütün siyasi parti gruplarının oy birliğiyle Danışma Kurulu önerisi imzalanmıştır. Genel Kurul'da söz alan siyasi partilerin temsilcileri TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder için geçmiş olsun dileklerini sunmuştur. Danışma Kurulu'nda oluşan bu ortak iradeye rağmen birleşimin sonunda TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa'ya, İçtüzük'e ve teamüllere aykırı olarak, Katip Üye Sibel Suiçmez'e Anayasa Mahkemesinin Can Atalay hakkında vermiş olduğu kararın hüküm kısmını okutmuştur. TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca'nın Anayasa'ya, İçtüzük'e ve teamüllere aykırı olarak bir metni katip üyeye okutması hem yetki aşımı hem de hukuken yok hükmündedir. Genel Kurul'da TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'e bütün siyasi partiler tarafından geçmiş olsun mesajlarının verildiği oturumda teamüllere ve siyasi nezakete sığmayan bir davranışla TBMM hukuka aykırı bir uygulamaya maruz bırakılmıştır. Bu davranış aynı zamanda TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in şahsına yapılmış bir saygısızlıktır. Ayrıca; İçtüzük'ün 15'inci maddesine göre TBMM Başkanvekilleri, Genel Kurul birleşimlerini TBMM Başkanı adına yönetir. Başkanvekillerinin hangi birleşim ve oturumları yöneteceğini, gündemin 'Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları' kısmında yer almasını ve gündeme girecek işleri TBMM Başkanı belirler. Hiçbir TBMM Başkanvekili, TBMM Başkanı'nın iradesi hilafına, temsil ettiği bu makamın yetkilerini kullanamaz. TBMM Başkanı tarafından belirlenmeyen herhangi bir husus, Genel Kurul gündemine getirilemez. TBMM Başkanı olarak Yüce Meclis'in saygınlığını korumak adına, hukuken yok hükmündeki bu tutumlarıyla görevlerini kötüye kullanan TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ve Katip Üye Sibel Suiçmez'i kınıyor, haklarında Anayasa ve İçtüzük'ten kaynaklanan yetkilerimi kullanacağımı beyan ediyorum."
CHP'Lİ EMİR: YAPILAN İŞLEM MECLİS USÜLÜNE UYGUNDUR
CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Emir, Can Atalay hakkındaki AYM'nin iade kararının genel kurulda okutulmasına ilişkin, "Sayın Sırrı Süreyya Önder'e şifalar dilediğimiz ve kendisiyle duygularımızı birleştirdiğimiz, 86 milyon adına, ona iyi dileklerimizi ve yaşama tutunması adına duygularımızı ilettiğimiz bir günde demokrasiden yana bir tutum alan çok değerli, Sayın Meclis Başkan Vekilimiz Gülizar Biçer Karaca'yı yaptığı bu işlemden dolayı tebrik etmek istiyorum. Çünkü milli egemenliğin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir (TBMM) ve bilindiği gibi Şerafettin Can Atalay, şu anda fiilen cezaevinde tutuklu bulunduğu için gelip yemin edememekte ve milletvekilliği görevini yapamamaktadır. Seçildiği ilk günden beri 28'inci dönem milletvekilleri 1 eksikle görev yapmak durumunda kalmıştır. Oysa Atalay hakkında tam 3 AYM kararı bulunmaktadır. Bu kararlara göre Atalay, mevcut yasalar içerisinde seçilmiş, Hatay halkının iradesiyle milletvekili olmuş ve bu nedenle de hakkındaki yargılamanın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yargılamanın bekletilerek milletvekilliği görevi bittikten sonra devam edilmesine AYM 2 kez karar vermiştir" dedi.
'TAHLİYE EDİLMELİDİR'
AYM'nin Can Atalay ile ilgili aldığı kararların Yargıtay tarafından tanınmadığına dikkat çeken Emir, Can Atalay'ın hukuksuz bir şekilde cezaevinde olduğunu söyledi. TBMM Başkanı'nın görevini yapmadığını savunan Emir, "AYM kararını veriyor ama AYM'nin icrai kabiliyeti olmadığı için Yargıtay'a giden karar, 2 kilometre ötedeki Meclis'e gelemediği için Can Atalay 18 aydır hapistedir. Hatay halkının iradesi hapiste, bu Meclis'in bir üyesi hapistedir. Dolayısıyla bu Meclis'teki herkesin, her bir milletvekilinin, her bir Meclis Başkan Vekilinin ve tabii ki Meclis Başkanı'nın ve demokrasiye ve milli iradeye inanan herkesin Can Atalay'ın gelip, görevini yapması için gereğini yapması gerekir. Bugün yapılan işlem; Meclis usulüne uygundur. Meclis Başkan Vekili gündeme hakimdir ve bu adaletsizliği, bu milli iradenin hiçe sayılışını, bu Anayasa'ya aykırılığı gidermek üzere AYM kararını okutmuştur. Şu hali ile Meclis'in gündeminde Başkanlık Divanı bildirisi olarak Can Atalay'ın milletvekili olduğu, seçme seçilme hakkına uygun olarak ve kişi özgürlüğü ve hürriyeti hakkına uygun olarak şu anda gelip görevini yapıyor olması gerekir. Meclis'in bu kararı okutmasından daha doğal bir şey olamaz. Meclis Başkan Vekilinin yaptığı tutum usule uygundur, İç Tüzüğe uygundur, Anayasa'ya uygundur" dedi.
AK PARTİLİ USTA: KARACA'NIN MECLİS BAŞKAN VEKİLLİĞİ GÖREVİNİN SONLANMASINI TALEP EDİYORUZ
AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, partisinin milletvekilleriyle birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Usta, TBMM Genel Kurulu’nun, Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder'in geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 2 günlük tatil kararı alınması için toplandığını belirterek, "TBMM millet iradesinin tecelligahı, anayasal sınırlarla belirlenmiş yasama yetkisini kullanan en yüksek organdır. Bugün Meclis Genel Kurulu’nda anayasal sınırlar ve iç tüzük açıkça ihlal edilmiştir. İç tüzük 55'nci maddesi birinci fıkrasına göre; oturumun devamında, başkanlık makamı ve katip üyelikler boş kalamaz. Katip üye Sayın Havva Sibel Söylemez, yapılan korsan bildiri ve eylem üzerine Başkanlık Divanı’nı terk etmiş ve Divan'da görevli olan Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca Hanımefendiye, 'Divan'ı terk ettiğini ve Divan'ın teşekkül etmediğini' özellikle söylemiştir. Buna rağmen iç tüzüğün 55'nci maddesine göre Sayın Gülizar Biçer, divanı kapatmamıştır, ara vermesi gerekirken ara vermemiş ve bu korsan bildiriyi okutmaya devam etmiştir" ifadelerini kullandı.
'BAŞKAN TARAFINDAN GÜNDEME ALINMAYAN HUSUS, GENEL KURUL’A SUNULAMAZ'
Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca'nın TBMM iç tüzüğüne aykırı hareket ettiğini kaydeden Usta, "Meclis Başkanı tarafından gündeme alınmayan herhangi bir husus, Genel Kurul’a sunulamaz. Bu konuda Meclis başkan vekillerinin hiçbir takdir yetkisi bulunmaz. Sayın Gülizar Biçer Karaca, Meclis Başkanı adına ve onun verdiği yetkiyle görev yaptığını çok iyi bilmektedir. Meclis Başkanının onayı olmadan gündeme ekleme yapamayacağını çok iyi bilmesine rağmen iç tüzüğü ihlal etmiştir. Sayın Gülizar Biçer, açıkça Meclis başkan vekilliği görevini kötüye kullanmış ve yetkisinin aşımı ile de hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayan korsan bir eylem yapmıştır. Hem de bütün siyasi parti gruplarının Sayın Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dileklerini bildirmek ve arkasında da Meclis'in kapanması noktasındaki ortak iradesini hiçe sayarak en başta Sayın Sırrı Süreyya Önder'e, kendi meslektaşına bu saygısızlığı açıkça yapmıştır" diye konuştu.
'DİVAN'DA TARAFSIZ OTURMAYI BECEREMEDİ'
CHP grubunun eylemi bilerek hareket ettiğini ve Genel Kurul’a kalabalık bir şekilde geldiğini söyleyen Usta, "Katip üyemizin yerine belli bir süre boş kalan divan heyetine kendi katip üyelerini getirtip oturtmuşlardır; hem de davet etmeden. Neresinden bakarsanız bakın tamamıyla usulsüz, milletin iradesine, Meclis'in iradesine ve anayasa ile iç tüzüğe aykırı bir eyleme girişmişlerdir. Böyle bir günde, korsan eylemi yapacak kadar aciz bir duruma düşmüş olmalarını milletin ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz. CHP'nin içindeki çekişme ve kavgalar yüzünden, yakın zamanda yeniden belirlenecek olan Meclis Başkan Vekilliği ve bakanlık heveslerine kapılarak, CHP grubunun yaptığı baskıya karşı Sayın Gülizar Biçer, Divan'da tarafsız oturmayı becerememiştir. Tamamıyla CHP Grup Başkan Vekili gibi Divan'ı yönetmeye kalkmıştır. Bu açıdan kendisinin görev ve yetkililerini açıkça ihlal ederek, Meclis'in amir hükümlerine aykırı hüküm verdiği için hem kınıyoruz hem de bunun sonuçlarının mutlaka olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Artık tarafsız olarak Meclis Divanı kürsüsünde oturup Meclis başkan vekilliği görevini yapamaz" dedi.
'DİĞER SİYASİ PARTİLERİN HABERİ YOK'
Usta, yapılan bu eylemle birlikte CHP'nin cuntacı davrandığını söyleyerek, Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca'ya görevi bırakması yönünde çağrıda bulundu. Usta, bildirinin ardından söz hakkı talep ettiklerini ancak Meclis Başkan Vekili Karaca'nın izin vermediğini ekleyerek, "Bu konuda diğer siyasi parti gruplarının da haberi olmadığını sizinle paylaşmak istiyorum. DEM Parti Grup Başkan Vekili Sayın Gülistan Kılıç Koçyiğit ile konuştuk, onların da haberi olmadığını ve çok üzüldüklerini, böylesine bir günde böyle bir tavrın sergilenmesinden çok rahatsız olduklarını bana bildirmiştir. TBMM, bu ülkenin en kıymetli ve seçilmiş insanların görev yaptığı bir yer. Eğer burayı siyasi parti gruplarının, hukuka aykırı, iç tüzüğe aykırı eylem alanına çevirme gibi bir çabaları varsa, CHP'ye müsaade etmeyeceğimizi kararlılıkla bildiriyoruz. Kendi iç çekişme ve kavgalarını gidip kendi partilerinde yapsınlar. Ne üniversiteleri ne öğrencileri ne de Meclis Divan kürsüsünü kendi iç çıkarları için kullanmaya kalkmasınlar. Bu çok bir ayıptır, saygısızlıktır" değerlendirmesinde bulundu.
Meclis Başkan Vekili Karaca'nın Gezi davası kapsamında aldığı 18 yıllık hapis cezası nedeniyle cezaevinde olan Can Atalay hakkındaki AYM'nin iade kararını TBMM’de okutmasının hukuki bağlayıcılığının olmadığını söyleyen Usta, "Bilerek ve kasten iç tüzük ihlal edilmiştir ve Meclis Başkanın kendisine verdiği yetkiyi kötüye kullanarak aşım yapmıştır. Taraflı olarak Divan'da başkanlık yapmaya devam etmiştir. O yüzden bundan sonraki hiçbir oturumda görev almaması ve Meclis başkan vekilliği görevinin sonlanması gerektiğini talep ediyoruz" dedi.