İsrail'den savaş suçu itirafı: Gazetecilerin çadırını bombaladığını kabul etti

Gazze’de 21 günde 500’den fazla çocuğu öldüren İsrail ordusu, medya çadırını bombaladı, bir gazeteci yanarak yaşamını yitirdi. Filistin Kızılayı İsrail ordusunun Refah’ta çoğu sağlık görevlisi 14 kişiyi öldürdüğü saldırıyla ilgili uluslararası soruşturma açılmasını istedi.

Dış Haberler

İsrail ordusu ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana Gazze’de sürdürdüğü saldırılarında çocukları, sağlık görevlilerini ve gazetecileri katlediyor.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre İsrail ordusunun 18 Mart’tan beri Gazze'de düzenlediği saldırılarda 505 çocuk yaşamını yitirdi, 1249 çocuk yaralandı. Açıklamada 271 kadın ile 86 yaşlının da İsrail’in saldırılarında yaşamını yitirdiği belirtildi.

İsrail savaş uçakları dün gece Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde Nasır Hastanesi yakınında gazetecilerin kaldığı çadırı bombaladı.

Saldırı sonucu çadırdaki Palestine Today muhabiri Hilmi el-Fakavi yanarak yaşamını yitirdi. Saldırıda Yusuf el-Hazindar adlı bir kişi daha hayatını kaybetti. 9’u gazeteci 10 kişi ise yaralandı.

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi İsrail’in Gazze’de 7 Ekim 2023'ten bu yana öldürdüğü gazetecilerin sayısının 210'a çıktığını duyurdu.

İsrail ordusu gazetecilerin çadırını bombaladığını doğruladı

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamayla Han Yunus'ta gazetecilerin çadırını hedef aldığını doğruladı, “Hamas'a mensup olup gazeteci kisvesi altında çalışan ve medya şirketi olan Hasan Abdulfettah Muhammed Islih'i hedef aldığını” iddia etti. Islih saldırıda yaralanan gazeteciler arasında bulunuyor.

Hamas Hareketi, İsrail'in Han Yunus'ta bir grup gazetecinin çadırını bombalamasının "iğrenç bir suç ve uluslararası hukuk ve normların ihlali" olduğunu bildirdi.

Hamas'tan 'eşi benzeri görülmemiş uluslararası sessizliğe' tepki

Hamas’tan yapılan açıklamada Gazze’deki soykırıma yönelik uluslararası sessizlik eleştirilerek şu ifadelere yer verildi:

"Gazetecilere yönelik devam eden saldırılar ve soykırımın başından bu yana İsrail ordusunun Gazze'de 210 gazeteciyi infaz etmesi, İsrail'in modern tarihte eşi benzeri görülmemiş bir uluslararası sessizliğe güvenerek, olup bitenlere ilişkin gerçeği örtbas etme ve gazetecilerin görevlerini yapmalarını engellemek için korku salma yönündeki çabalarının bir parçasıdır.”

Hamas, açıklamasında dünyadaki tüm gazetecilere ve uluslararası basın ve medya kuruluşlarına İsrail'in Filistinli gazetecilere yönelik suçlarını ifşa etmeleri çağrısı yaptı.

Refah'ta sağlıkçılara saldırıyla ilgili uluslararası soruşturma çağrısı

Öte yandan bugün bir açıklama yapan Filistin Kızılayı, İsrail ordusunun Mart ayının sonunda Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde ilk yardım ve sivil savunma çalışanlarına yönelik saldırısını "savaş suçu" diye niteledi, konuyla ilgili bağımsız uluslararası soruşturma açılmasını istedi.

Filistin Kızılayı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Refah'taki saldırıya ilişkin ayrıntılar paylaşıldı.

Açıklamada, saldırının rastgele ya da bireysel bir hata sonucu olmadığı, Haşşaşin bölgesindeki yaralıları tahliye etmek için yola çıkan bir ambulansa ateş edilmesiyle başlayan, ardından tüm güvenlik protokollerine uyulmasına rağmen Kızılay ile Sivil Savunma ekiplerini taşıyan araçların doğrudan hedef alınması ve ardından ekibe destek için yola çıkan dördüncü bir ambulansa da ateş açılmasıyla devam eden kasıtlı bir saldırı olduğu kaydedildi.

Söz konusu bölgenin tahliye sırasında "kırmızı bölge" olarak sınıflandırılmadığı, dolayısıyla bölgeye girmek için önceden koordinasyona gerek olmadığı ve ayrıca alanda İsrail askeri araçlarının görülmediği belirtildi.

'Toplu şekilde gömülmüş 14 ceset bulundu, ambulanslar imha edilip gömüldü'

İsrail'in, "kırmızı bölge" olduğu gerekçesiyle kurtarma ekiplerinin bölgeye girişine ancak 5 gün sonra izin verdiği kaydedilen açıklamada, 30 Mart'ta "insanlık onuruna yakışmayacak ve vahşi bir şekilde siyah bir file çanta içinde tek bir yığın halinde ve toplu bir şekilde gömülmüş 14 cesedin bulunduğu" aktarıldı.

Tüm ambulansların imha edilip toprağın altına gömülerek kasıtlı olarak hizmet dışı bırakılmaya çalışıldığına ve ilk yardım görevlilerinin de üst bedenlerinden vurularak kasten öldürüldüğüne işaret edildi.

Kızılay amblemi taşıyan ve Cenevre Sözleşmeleri kapsamında korunan ambulans ekiplerinin hedef alınmasının savaş suçu olduğu kaydedilen açıklamada, konuyla ilgili bağımsız uluslararası soruşturma açılması ve olayın faillerinden hesap sorulması çağrısı yapıldı.

Ne olmuştu?

Filistin Kızılayı'ndan 23 Mart'ta yapılan açıklamada, Refah'taki saldırıda yaralananları kurtarmak için bölgeye gönderilen 4 ambulansın ve içindeki ekiplerin, İsrail ordusu tarafından kuşatma altına alındığı ve bazı sağlık görevlilerinin saldırıda yaralandığı bildirilmişti.

Gazze'deki Sivil Savunma Birimi de aynı gün Filistin Kızılayı bünyesindeki sağlık görevlilerini kurtarmak için yola çıkan ekiplerle bağlantıyı kaybettiğini duyurmuştu.

Filistin Kızılayı'ndan 30 Mart'ta yapılan açıklamada, İsrail'in Refah'ta hedef aldığı ilk yardım ve sivil savunma ekiplerinden 8'i ilk yardım, 5'i sivil savunma çalışanı ve 1'i de BM görevlisi olmak üzere 14 kişinin cenazesine ulaşıldığı ancak 9'uncu ilk yardım görevlisinin hâlâ kayıp olduğu ifade edilmişti.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise Refah'ta hedef alınan ve cansız bedenlerine ulaşılan kişilerden bazılarının ellerinin bağlı, başlarına ve göğüslerine ateş açılmış ve derin bir çukura gömülmüş vaziyette bulunduğu belirtilmişti.

İsrail ordusu, Refah’ta ambulanslara ateş açtığını itiraf etmişti

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 1 Nisan'da yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin hedef aldığı ambulansı "uyarılara uymayan araç" şeklinde niteleyerek saldırıyı savunmuştu.

"İsrail ordusu, rastgele bir ambulansa saldırmadı. Geçen pazar günü, ikaz ve acil durum farları olmadan İsrail ordu birliklerine doğru şüpheli bir şekilde ilerleyen birkaç koordinasyonsuz araç tespit edildi" diyen Saar, biri 7 Ekim saldırılarına katılan Hamas mensubu olmak üzere 9 Hamas ve İslami Cihad mensubunun öldürüldüğünü öne sürmüştü.

İsrail'in iddiaları çürütülmüştü

New York Times gazetesi ise 5 Nisan'da, öldürülen bir sağlık görevlisinin cep telefonundan ulaştığı videoyu yayınlamıştı. Görüntülerde, araçların tepe lambalarının yandığı görülmüştü.

Videoyu çeken sağlık görevlisinin kelime-i şehadet getirdiği ve öleceğini anlayarak, "Beni affet anne. Bu benim seçtiğim yol; insanlara yardım etmek" dediği duyulmuştu.