Sokak çağrısı yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere ana muhalefet partisi yöneticilerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ""İddialara cevap vermek yerine siyasi tarihimizin en basiretsiz açıklamalarına imza atmışlardır. Olayların tek sorumlusu Özel ve şürekası. Bunların hesabı yargı önünde sorulacak." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: 

"Gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan mağduriyetlerin bir an önce sona ermesini temenni ediyorum. Yabancı kabullerimizle, iftar programlarımızla yine yoğun bir mesaimiz oldu. Ülkemize getirdiğimiz Gazzeli mazlumlardan, devlet koruması altındaki evlatlarımızdan, harbiyeli gençlerimize kadar halkımızın çok çeşitli kesimleriyle muhabbet sofrasında bir araya geldik, hasret giderdik. Bugün de eğitim-öğretim ordusunun neferlerini ağırlayacağız. Son güne kadar dayanışma, paylaşma ayı Ramazan'ı manasına uygun şekilde idrak etmeye çalışacağız. Mazlum ve mağdurlara el uzatmanın da yanında olacağız. Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayanlara yönelik yardımlarımızı artırdık. Bir taraftan belediyelerimiz bir taraftan parti teşkilatlarımız aracılığıyla ulaştırıyoruz."

'NEVRUZ'UN RESMİ BAYRAM OLMASINI ARZU EDİYORUZ'

Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

Nevruzu da yine büyük bir coşkuyla kutladık. Bir kaç fotoğraf dışında milletimizi tedirgin eden bir olay yaşanmadı. Sakin bir Nevruz geçirdik. Nevruz'un resmi bayram olarak kutlanmasını arzu ediyoruz. Nevruz etkinliğindeki bazı görüntüleri biz de tasvip etmiyoruz."

'OLAYLARIN TEK SORUMLUSU ÖZEL VE ŞÜREKASI'

İmamoğlu'nun tutuklanması sürecinde yaşanan olaylara dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"5 günde 123 güvenlik görevlimiz yaralandı. Olayları milletçe ibretle takip ediyoruz. Genel başkan dahil ana muhalefet partisi yöneticileri çok büyük bir şuursuzluk örneği sergilediler. İddialara cevap vermek yerine siyasi tarihimizin en basiretsiz açıklamalarına imza atmışlardır. Olayların tek sorumlusu Özel ve şürekası. Bunların hesabı yargı önünde sorulacak. İddialara yanıt veremiyorsanız boşuna milletin sinir uçlarıyla oynamayın. Polise asit atılması ile balta ile saldırılması ile bir sorunları yok. Milletin malının mülkünün yağmalanması ile bir sıkıntıları yok. Tarihi camilerimizin avlusunun meyhaneye çevrilmesi ile meseleleri yok. Ama pamuk şeker dağıtılması rahatsız ediyor. Bu faşizan dil millet karşısında zaman kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Sokak teröristlerine kucak açanlar, polisin çocuklara pamuk şeker ikram etmesini dillerine doluyor."