Milli İstihbarat Akademisi, (MİA) yaşanan teknolojik gelişmelerin ardından istihbarat algısını masaya yatırdı. Türkiye’nin dış politikadaki aktif rolünün stratejik açılımları hızlandırdığına dikkat çeken MİA, terörizmle mücadelede yeni bir evreye geçildiğini, küresel ölçekteki stratejik gücünün pekiştiğine işaret etti.
Yeşim Eraslan ANKARA- MİA, “Türkiye’de İstihbarat Çalışmaları” başlıklı raporunu yayınladı. Uygulamanın yanı sıra akademik bir alan olarak yükselen istihbarat çalışmalarına odaklanan rapor, istihbaratın gelişen doğasını ele alındı. Türkiye’nin istihbarat çalışmalarında kendi kavramsal ve teorik çerçevesini oluşturma potansiyeline vurgu yapılan raporda, istihbaratın güvenlik pratikleriyle sınırlı kalmadığı, artık tarih, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler gibi sosyal bilim disiplinleriyle bütünleşerek akademik bir alan haline dönüştüğü ifade edildi.
YAPAY ZEKÂ VURGUSU
Raporda, istihbaratın günümüzde yalnızca devletlerarası rekabetin bir aracı olmaktan çıkarak, devlet dışı aktörler, terör örgütleri, uluslararası şirketler ve hatta bireyler arasında da stratejik bir enformasyon alanına dönüştüğünün altı çizildi. Dijitalleşme, yapay zekâ ve büyük veri gibi teknolojik gelişmelerin, istihbaratın üretim ve kullanım biçimlerini dönüştürdüğünün ifade edildiği raporda, istihbaratın farklı aktörler tarafından farklı hedeflerle kullanılıyor olmasının, konunun yalnızca güvenlik perspektifiyle değil, fen, mühendislik, sosyoloji, hukuk ve siyaset bilimi gibi disiplinlerin katkısıyla çok boyutlu olarak ele alınmasını gerekli kıldığına işaret edildi. Bilgi toplama tekniklerindeki dijital dönüşüm ve çok kutuplu dünyanın doğurduğu rekabet ortamının, orijinal akademik çerçevelerin geliştirilmesini zorunlu hale getirdiği vurgulandı.
TEKNOLOJİK ATILIMLAR STRATEJİK GÜCÜ PEKİŞTİRDİ
Raporda, MİT tarafından 2012 yılında uluslararası konferans ile başlatılan akademik açılımın, Türkiye’nin stratejik hedefleri doğrultusundaki şekillenmesine de yer verildi. Türkiye’nin dış politikadaki aktif rolünün, bölgesel otonomi arayışı ve stratejik açılımlarının ivmelendiği bir süreci de beraberinde getirdiğinin altı çizilen raporda, terörizmle mücadelede yeni bir evreye geçildiği, MİT’in Suriye, Irak, Libya ve Somali gibi bölgelerdeki operasyonel faaliyetlerini artırdığı vurgulandı. Türkiye’nin sinyal istihbaratı, siber güvenlik ve istihbarat teknolojileri alanındaki atılımlarına da değinilen raporda, Türkiye’nin küresel ölçekteki stratejik gücünü pekiştirdiği ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’nin sahadaki deneyimlerinin, akademik bir temele oturtulmasının, bu alandaki bilgi üretiminin artırılması ve ulusal stratejilere uygun bir doktrin oluşturulması açısından büyük önem taşıdığının altı çizildi.