Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) akademisyenleri, olası bir depreme karşı Bursa'nın zemin yapısını analiz ederek risk haritası oluşturmak için sahaya indi. Özellikle zeminde sıvılaşma yaşanabilecek bölgeleri tespit etmeyi amaçlayan proje, kent için hayati öneme sahip.
BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Eyübhan Avcı öncülüğünde yürütülen çalışmalarda, 8 kişilik uzman ekip, üç ay önce başladıkları araştırmalara Gemlik ilçesinden start verdi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yapılan uzun soluklu gözlem ve analizler sonucunda geliştirilen bu proje, zemin kaynaklı yıkım risklerine çözüm sunmayı hedefliyor.
Proje tamamlandığında belediyeler, sadece ada-parsel bilgisiyle o bölgenin zemin durumu, sıvılaşma riski ve deprem hassasiyeti gibi bilgilere hızlıca erişebilecek. Yaklaşık 6 yıl sürecek bu büyük kapsamlı çalışma, kentin tümüne yayılacak.
“BURSA’NIN ZEMİN ÖZELLİKLERİ HATAY’A ÇOK BENZİYOR”
Depremsellik açısından dikkat çeken iller arasında yer alan Bursa’nın zemin yapısına dikkat çeken Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Hatay ile Bursa’nın benzer riskler taşıdığına vurgu yaptı. Özellikle Gemlik ve Mudanya gibi sahil bölgelerinin, Hatay’ın İskenderun ilçesindeki gibi yüksek sıvılaşma riski taşıyan alanlar olduğunu belirten Avcı, "Nilüfer Ovası da Hatay’ın Antakya bölgesiyle benzer özellikler gösteriyor. Bu bölgelerde ciddi hasar potansiyeli mevcut" dedi.
Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın bir kısmının Bursa’dan geçmesi, bölgedeki riskleri daha da artırıyor. Yapılan ön analizlere göre, özellikle Gemlik ilçesinde olası bir Marmara depreminde zemin çökmeleri yaşanabileceği öngörülüyor.
YERLİ YAZILIMLAR VE YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER DEVREDE
Çalışmada tamamen yerli ve milli yazılımların kullanıldığını belirten Avcı, “İlk olarak Gemlik’in detaylı zemin haritasını çıkarıyoruz. Bu harita, sondaj verileri ve arazi gözlemleriyle desteklenecek. Sıvılaşma, yumuşak zemin ve heyelan riski taşıyan alanlar netleştirilecek. Ardından fay hatları ve yapılar bu modele eklenecek. Böylece nerede hangi yapı daha çok risk altında, hangi bölge ne kadar tehlikede açıkça görülebilecek” ifadelerini kullandı.
BİNALAR YIKILMADAN GÜÇLENDİRİLECEK
Projede öne çıkan en dikkat çekici aşamalardan biri de zayıf zemin üzerinde yer alan binaların yıkılmadan güçlendirilmesi. Tamamen yerli imkanlarla geliştirilen bor katkılı enjeksiyon tekniği sayesinde, mevcut yapılar koruma altına alınacak. Avcı bu süreci şöyle özetledi:
“Eğer yapı sağlam ama zemin zayıfsa, binayı yıkmak büyük bir ekonomik kayıp olur. Bu nedenle geliştirilen bor katkılı özel enjeksiyon malzemesiyle temelde belirli noktalardan müdahale ederek zemini güçlendireceğiz. Böylece bina, bulunduğu zemine rağmen ayakta kalabilecek.”
Bu yenilikçi çalışma tamamlandığında, sadece Bursa değil, deprem kuşağındaki birçok şehir için de örnek bir model oluşturulması bekleniyor.