Ukrayna ile Rusya arasında savaşın gölgesinde müzakereler devam ederken, Washington’dan yeni talepler geldi. Buna göre ABD, Ukrayna’ya askeri yardım karşılığında Rus gazını Avrupa’ya taşıyan stratejik bir boru hattının kontrolünü ve ülkenin zengin doğal kaynaklarını istiyor. Ukraynalı uzmanlara göre bu istekler, “modern çağın sömürgecilik örneği.”
Geçtiğimiz günlerde Ukrayna ve ABD yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmelere damga vuran en çarpıcı başlık, Ukrayna'nın elindeki Rus gazını Avrupa'ya taşıyan tarihi boru hattının kontrolünün Washington'a devredilmesi talebi oldu.
Sovyetler döneminde inşa edilen bu boru hattı, Rusya'nın Sudzha kentinden başlayıp Ukrayna'nın Slovakya sınırındaki Uzhhorod kentine kadar uzanıyor ve Avrupa'nın enerji güvenliği için hâlâ büyük önem taşıyor. The Guardian'ın haberine göre ABD hükümeti bu kritik altyapıyı, Uluslararası Kalkınma Finans Kurumu aracılığıyla devralmak istiyor.
MADENLER, GAZ, PETROL: NE VARSA ALIN MANTIĞI
Trump yönetiminin baskıları yalnızca boru hattıyla sınırlı değil. ABD ayrıca Ukrayna'nın nadir toprak elementleri, petrol ve doğal gaz rezervlerini de talep ediyor. Üstelik bu pazarlık, önceki Biden döneminde Ukrayna'ya gönderilen silahların "karşılığı" olarak sunuluyor.
Ukraynalı ekonomist Volodimir Landa, ABD'nin bu tavrını "her ne koparabilirsek mantığıyla hareket eden sömürge tipi bir talep" olarak niteledi ve Kiev'in bu anlaşmayı kabul etme ihtimalinin yok denecek kadar az olduğunu söyledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Voılodimir Zelenskiy ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te bütün basının önünde kavgaya tutuşmuştu (AFP)
ZELENSKİY EŞİTLİK İSTEDİ ABD TEHDİT ETTİ: İMZALAMAZSA...
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise bu talepler karşısında temkinli bir tavır sergiliyor. Silah yardımları karşılığında maden gelirlerinden adil bir kâr paylaşımı talep eden Zelenskiy, "Bu anlaşma iki taraf için de adil ve dengeli olmalı. Ukrayna'ya ait olanı savunuyorum, bu hem ABD hem de Ukrayna'nın yararına olmalı." diyerek rest çekti.
Trump cephesi ise daha sert bir tonla, Zelenskiy'nin "anlaşmadan kaçmaya çalıştığını" ve imzalamazsa "büyük sorunlar yaşayacağını" öne sürdü.
BARIŞ PLANI MI, BÖLÜNME TUZAĞI MI?
Diğer taraftan ABD'nin özel Ukrayna temsilcisi Keith Kellogg'un bir röportajda dile getirdiği "Ukrayna Berlin gibi bölünebilir" sözleri de büyük tartışma yarattı. Kellogg daha sonra bu ifadenin, Rusya'nın işgal ettiği bölgelerde askerlerinin kalmasını öngören ve Batılı güçlerin Ukrayna'nın başkentinde konuşlanacağı bir ateşkes sonrası plan olduğunu savundu.
ABD’nin özel Ukrayna temsilcisi Keith Kellogg (AP)
Ancak bu açıklamalar, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün pazarlık masasında olduğu iddialarını güçlendirdi.
PUTİN-TRUMP CEPHESİNDE GİZLİ TRAFİK: DÖRT BÖLGE RUSYA'YA MI BIRAKILACAK?
Öte yandan, Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff'un St. Petersburg'da Rus lider Vladimir Putin'le gizli bir görüşme yaptığı da ortaya çıktı. Witkoff'un masaya koyduğu formülün, Ukrayna'nın dört önemli bölgesinin —aralarında Ukrayna'nın kontrol ettiği ve bir milyon insanın yaşadığı alanlar da dahil— doğrudan Rusya'ya bırakılmasını önerdiği iddia edildi.
ABD Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Bu plan, hem Kiev'de hem Batı'da endişeyle karşılandı.
BİR YANDAN SAVAŞA TAM GAZ DEVAM
Bu siyasi pazarlıklar sürerken sahada çatışmalar hız kesmeden devam ediyor. Rusya, Cumartesi sabahı Ukrayna'nın başkenti Kiev'e yeni hava saldırıları düzenledi; üç depo vuruldu, iki kişi yaralandı. Ukrayna Savunma Bakanlığı'na göre, 11 Mart'ta ABD'nin önerdiği ateşkesten bu yana Rusya, Ukrayna'ya 70 füze ve 2.200 İHA fırlattı.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, F-16 savaş görevinde hayatını kaybeden 26 yaşındaki pilot Yüzbaşı Pavlo Ivanov için de bir anma konuşması yaptı ve Ukrayna hava kuvvetlerinin "kahramanca" mücadele ettiğini vurguladı.
SÖMÜRGECİLİK Mİ, DİPLOMASİ Mİ?
ABD'nin Ukrayna'ya sunduğu bu ağır şartlı teklif, sadece doğal kaynakları değil, ülkenin egemenliğini de tehdit eden bir pazarlık masası izlenimi yaratıyor. Zelenskiy yönetimi, bu talepleri kabul edip etmeyeceği konusunda henüz net bir karar vermedi.
