Hayvanların da zeki olabileceğini artık biliyoruz ama bu zeka bazı sınırları aşınca insan ister istemez şaşırıyor. Özellikle de bir kuş, kendi varlığı üzerine bir soru soruyorsa... Alex adındaki bir Afrika gri papağanı, sadece konuşmakla kalmadı, düşünmeye de başladı. Hem de öyle basit şeyler değil; görünüşünü merak edip aynaya bakarak ne renk olduğunu sordu! Gelin detaylarına beraber inelim...
"Kuş beyinli" lafı artık hakaret değil, bilimsel bir iltifat sayılabilir.
Alex, 1977 yılında Chicago’daki bir petshop’tan rastgele seçilerek Dr. Irene Pepperberg tarafından satın alındı. Yani özel yetenekli bir kuş olduğu baştan beri bilinmiyordu; asıl amaç, sıradan bir kuşun ne kadar öğrenebileceğini görmekti. Dr. Pepperberg, model/rakip adlı özel bir eğitim yöntemiyle Alex’e nesneleri, renkleri, materyalleri ve hatta eylemleri öğretti.
Alex zamanla sadece kelimeleri ezberlemedi; onları anlayarak kullandı, eğitmenlerini düzeltti, hatta bazen eğitimlere kendi sorularıyla müdahale etti. En dikkat çekici olanıysa bir gün aynaya bakıp 'Ne renk?' diye sormasıydı çünkü insan dışı bir canlının tarihte kayda geçen ilk varoluşsal sorusuydu.
Alex’in zekası, zihinle ilgili bildiklerimizi de değiştirdi.
Alex, 100’den fazla kelimeyi anlamlı şekilde kullanabiliyor, 50'den fazla nesneyi tanıyabiliyor ve altıya kadar sayabiliyordu. Hatta 'sıfır' kavramını bile anlayabildiği gözlemlendi. Farklı materyal ve şekillerdeki nesneleri doğru şekilde tanımlayabiliyor, 'Ne renk?', 'Neden?', 'Hangi madde?' gibi sorulara yüksek doğrulukla yanıt veriyordu.
Araştırmalar için gereken tekrarlar sırasında sıkılınca bazen bilerek yanlış cevaplar veriyor ya da sorulara soruyla karşılık veriyordu ki bu da onun düşünsel esnekliğe sahip olduğunu gösteriyordu. Dr. Pepperberg’e göre Alex zamanla eğitmenlik de yapmaya başlamış, hatta laboratuvardaki diğer kuşlara örnek olarak kullanılmıştı.
Peki sonra ne oldu? Bilimsel bir yıldızın vedası tüm dünyayı etkiledi.
Alex, 2007 yılında henüz 31 yaşındayken beklenmedik bir şekilde hayatını kaybetti. Kafesine konmadan önce Dr. Pepperberg’e söylediği son sözler ise oldukça duygusal: 'İyi ol. Yarın görüşürüz. Seni seviyorum.'
Ölümünden sonra The New York Times gibi büyük yayınlarda hakkında makaleler yazıldı, ardında bıraktığı etki hala tartışılıyor. Dr. Pepperberg ise araştırmalarına Athena ve Griffin isimli diğer papağanlarla devam ediyor.
Alex’in mirası sadece kuşları değil, eğitim anlayışımızı da dönüştürdü.
Alex sayesinde bilim insanları, kuş beyinlerinin beklenenden çok daha karmaşık yapılar barındırdığını fark etti. Bu bulgular, sadece kuşlar üzerine yapılan araştırmaların değil; genel olarak hayvan zekasına yönelik çalışmaların yönünü değiştirdi.
Ayrıca Alex’e uygulanan model/rakip yöntemi, öğrenme güçlüğü çeken çocukların eğitiminde de başarıyla uygulanmaya başlandı. Yani bir kuşun eğitimi, insanlar için de ilham kaynağı haline geldi.
İlginizi çekebilir:
Hayvanların da Tıpkı İnsanlar Gibi Benzersiz Parmak İzleri Var mı?
Az Daha ABD ve İngiltere'nin Birbirine Düşmesine Sebep Olan Olay: Domuz Savaşı
Neden Bazen Sivrisinek Sürüleri Başımızın Üstünde Dönerek Uçar?